NEDEN ŞİLE?
Neden Şile ?
Şile ve çevresi, doğal güzelliği, iklimi ve coğrafi yapısı itibariyle, birçok outdoor aktivitelerine ve doğa sporlarına çok elverişli bir ortam sunmaktadır. İstanbul ’a yakınlığı ve hem Asya, hem de Avrupa yakasından ulaşım kolaylığı avantajları ile Şile, doğa sporlarına ilgi duyanların en fazla tercih ettiği yerlerden biridir.
DOSD, Şile Kaymakamlığı ve Şile Belediyesi ile elbirliği içinde, çevre bilincini ve doğal güzelliğini koruyarak, Şile’yi doğa sporları merkezi haline getirip, bölge turizmini özellikle yaz sezonu dışında daha da canlandırarak, bölgenin sosyo-ekonomik açıdan fayda sağlamasını hedeflemektedir.
Genel Bilgi
Şile adını Ballıbabagiller familyasından, halk arasında mercanköşk olarak bilinen mevsimlik çiçekli bir bitkiden almaktadır.
Şile, İstanbul’un kuzeyinde, bir yüzü Karadeniz’in fırtınalarına, bir yüzü ormanlara dönük yemyeşil bir yerleşim yeridir. İstanbul gibi devasa bir şehrin hemen yanı başında olağanüstü doğal ve kültürel değerlerini asırlardır bozmadan günümüze aktarmış büyüleyici bir ilçe olan Şile, Türkiye’nin kuzeybatısında, Kocaeli yarımadasının Karadeniz kıyısında yer alır. 796 km² alana sahip olan Şile, Çatalca ve Silivri’den sonra İstanbul’un üçüncü büyük ilçesidir. Şile İstanbul’un 39 ilçesinden biridir. Türkiye’nin kuzeybatısında, Marmara bölgesinin ise kuzeydoğusunda, Kocaeli yarım adasının Karadeniz kıyısında yer alır. 29 derece 40 dk. doğu boylamı ile 41 derece 10 dk kuzey enlemi üzerindedir.
İstanbul’a uzaklığı 55 km olan Şile, yaz aylarında şehre yakınlığı sayesinde insanların hafta sonlarını geçirmek için tercih ettiği bir yöredir. İstanbul-Şile arasında yapımı tamamlanan otoban, Şile’ye ulaşımı kolaylaştırırken artan ziyaretçi sayısı ve Şile’de kurulan üniversite kampüsü Şile’nin sosyal ve ekonomik hayatı üzerinde farklı etkiler yaratmıştır.
Şile, kilometrelerce uzunlukta doğal plajlardan, yumuşak tepelerden, akarsulardan ve ormanlardan oluşan ve doğal güzellikleri ile öne çıkan bir bölgedir. İlçenin büyük bir kısmı kestane, kayın, meşe, kızılağaç ve akçaağaç ormanları ile kaplıdır. Kaynakları ormanlık alanların içinde olan sayısız akarsular ve göller arasında verimli tarım havzaları bulunur. Doğal göllerin dışında Ömerli ve Darlık baraj gölleri, Kervansaray, Karamandere ve Oruçoğlu göletleri içme suyu ve sulama amaçlı kullanılır.
Şile’ye bağlı 57 köyün %80 ‘i orman köyü, geri kalanlar da sahile ve ovaya serpiştirilmiş tarım köyleridir. Ayrıca şile merkez mahallelerinin dışında, ilçenin ayrı bir cazibe merkezi de Ağva’dır. İki dere arasında kalan bu balıkçı köyü, ilçenin en eski yerleşim yerlerinden biri olup, butik otelleri ile bir turizm cennetidir. Yeşilvadi, Ulupelit, Üvezli, Değirmençayırı, Karamandere, Ovacık, Karakiraz, Hacıllı, Darlık gibi orman köyleri daha çok ilçenin iç kısımlarında, nehir kenarlarına kuruludur. Kabakoz, İmrenli, Akçakese, Bozgoca, Kurfallı, Karacaköy, Ahmetli, Kadıköy, Yeniköy gibi tarım köyleri de verimli ovalara kurulmuştur.
Doğal Çevre
İlçede ana yeryüzü şekillerini platolar ve ovalar oluşturur. Şile platosu alçak fakat Karadeniz’e dökülen akarsularla derince yarıldığı için arazi oldukça arızalıdır. İlçenin %52’sini 100-200 m. yükseltiler oluşturur. Ortalama yükseklik 126 m’dir. Yükseltiler Karadeniz’den güneye, iç kesimlere doğru kademeli olarak yükselir. 400 m. nadiren geçilir. En yüksek yer Gebze sınırındaki 480 m’ye ulaşan ovalarıdır. Bunlar Şile, Kabakoz, Ağva ovalarıdır. Plaj kumlu alçak alanlarda yine deniz seviyesindeki düz morfolojik birimlerdendir. 60 km’lik Şile kıyılarının yaklaşık 20 km’sini böyle plajlı alçak kıyılar, 40 km’sini ise falezli yüksek kıyılar oluşturur.
Yeşilçay, Göksu, Kabakoz ve Şile dereleri ilçenin önemli akarsularıdır. Doğal göl yoktur. Yapay göller içinde Darlık baraj gölü ile bir bölümü olmak üzere Ömerli baraj gölü önemlidir. Sulama amaçlı yapılmış Oruçoğlu, Kervansaray, Karamandere göletleri de küçük boyutlu diğer yapay gölleri oluşturur.
Şile Türkiye deprem haritasına göre dörtlü tonlamada 2.derece deprem bölgesi içinde kalır. İlçede günümüze dek tamamen yıkıcı bir depreme rastlanmamıştır.
İlçede ekonomik yönden önemli silis kumu, kil çeşitleri, puzolan madenleri çıkarılır. Yapı taşı olarak kireç taşları kullanılır.
Tarihçe
Şile‘de yaşam çok eskiye dayanır. Yapılan son araştırmalar Şile çevresinin tarih öncesinde (Cilalı Taş Devri) iskan edildiğini göstermektedir.
Kefken ile Bulgaristan sınırı arasındaki Karadeniz sahil kesiminde yapılan tarih öncesine ilişkin çalışmalarda, çeşitli yerlerde Paleolitik çağın muhtelif bölümlerine ve özellikle Epi-Paleolitik döneme ait birçok konak yeri ve işlik saptanmıştır. Buluntu yerlerinin sayısındaki artıştan, buzul sonrası dönemde (yaklaşık M.Ö. 12000 ile 6000 arasında) Karadeniz kıyı şeridi üzerinde önemli bir nüfus yoğunluğunun olduğu açıkça belli olmaktadır. Nitekim İstanbul ’un en eski buluntu yerleri arasında Şile ’nin Ağva ve Sahilköy (Domalı) köyleri bulunmaktadır. Marmara kıyısında Ambarlı ’yı da içine alan kıyı konak yerlerinden biri olan Sahilköy, aynı adı taşıyan koyun kuzeyindeki kumluğun batısındadır. Sahilköy ’e ait yontma taş aletler, Göztepe ve Kazlar deresinin doğusuna rastlayan Dere ağzı Tepesi üzerinde toplanmıştır. Ayrıca ilçede o dönem insanının yaşamı için elverişli çok sayıda mağara mevcuttur.
Şile antik çağda iki defa istilaya uğramıştır. Birinci istila eski Yunalıların Pers Seferinden geri dönüşlerinde komutanları Xenophon tarafından, ikincisi de kıyı şeridini takip ederek ilerleyen Roma komutanı Lucullus tarafından gerçekleştirilmiştir. Roma döneminin izleri hala Şile ’de görülmektedir. Doğu Roma İmparatoru Diokletianus zamanında (284-305), İnkese, Sofular gibi Şile mağaraları ilk inanan Hıristiyanlar için tabii korunaklar olmuştur. Gürlek Mağarası Doğu Roma askerlerinin yakaladıkları, ilk inanan Hıristiyanları hapsettikleri bir cezaevi gibi kullanılmıştır.
Selçuklu Türkleri Kutalmışoğlu Süleyman Şah ile 1090 senesinde Şile ’yi ele geçirdiler. 1097 senesinde ise 1. Haçlı orduları Şile ’yi Selçuklulardan geri almıştır. Türkler ilk olarak Orhan bey zamanında Şile civarına yerleşmişlerdir. Şile ’nin tekrar geri alınması ancak Yıldırım Beyazıt döneminde mümkün olmuştur. Bu dönemde Türkler Şile merkeze yerleşmişlerdir. Şile ilçe merkezindeki mahalle adları Yıldırım Beyazıt ’ın akıncı beylerinin adlarıdır.
Şile ‘de 1. Dünya Savaşı ’na kadar 500 yıl boyunca Osmanlı yönetiminde rahat bir yaşam sürülmüştür. Daha sonra İstanbul ’un işgali ve 1918 Mondros Antlaşması ile birlikte İngilizler ’den cesaret alan Rumlar Şile çevresine yerleşerek Dumlupınar Zaferi ‘ne kadar işgallerini sürdürmüşlerdir. Kurtuluş Savaşı sonrası 7 Ekim 1922 ’de Şile tekrar Türklerin egemenliğine geçmiştir.
19. yüzyıl Osmanlı kayıtlarına göre Şile kazası 1846 ’da Zaptiye Müşirliğine bağlıydı. 1876 ’da Şile kazasının Dersaadet Şehremaneti ’ne bağlandığı görülür. 1877 Devlet Salnamesinde ise Şile, Zaptiye Nezaretine bağlı Üsküdar Mutasarrıflığına bağlıdır. 1924 ’de bütün sancaklar (mutasarrafflık) vilayet yapıldığında Şile ’nin Üsküdar ’a bağlılığı devam etmiştir. 1926 ’da yapılan yeni düzenlemeyle Üsküdar kaza haline getirilip İstanbul vilayetine bağlanınca Şile kazası da Üsküdar ’la aynı yapı içinde yer almıştır. Ayrıca Şile, Cumhuriyetin kuruluşu ile oluşturulan ilk belediyelerden biridir. (1923)
Balıkçılık
Karadeniz ve Marmara balık çeşitlerinin görüldüğü Şile özellikle Karadeniz’den Marmara’ya geçiş yapan balıkların güzergahı üzerinde kalmaktadır. Balık avlama yasağının sona ermesiyle birlikte Eylül ayında en ünlü balık çeşidi olan Palamut yoğun bir şekilde çıkar. Şile Palamudunun ünü ülke sınırlarını aşmıştır. Havaların soğumasıyla beraber hamsi yoğun bir şekilde çıkmaya başlar. Bu arada mezgit, istavrit, çinekop, zargana da çok çıkan ve ticari değeri olan balıklardır.
Eylül ayını başında balıkçılık sezonu açılır ve Nisan ayının sonunda kapanır bu süre zarfı içerisinde gırgır, trol, çapari, uzatma ağı ve voli ile avcılık yapılır.
Eylül ve Aralık ayları arası palamut mevsimidir.
Haziran ve Kasım ayları arası lüfer mevsimidir.
Mayıs ve Aralık ayları istavrit mevsimidir.
Kasım ve Ocak ayları arası çinekop mevsimidir.
Ekim ve Mart ayları arası mezgit, tekir, tirsi bol miktarda çıkmaktadır.
Torik, Eylül ve Kasım ayları arasında çıkmaktadır.
Nisan ve Ekim ayları arasında zargana balığı çıkmaktadır.
Levrek, kefal ve İskorpit balıklarının belli bir mevsimi yoktur, yörede yılın hemen hemen her ayında rastlanabilir.
Balıkçılık sezonu av yasağı başlamasının ardından kıyılarda olta ile kıyı balıkçılığı devam etmektedir. Kıyıdan olta balıkçılığı bütün bir yıl boyunca serbesttir.
Şile Bezi
Şile’de yaklaşık bir asır önce ipekçilik, daha sonra da keten dokumacılığı yapıldığı bilinir. Ketenciliğin yorucu olması ve üretimin düşmesi ile 90’lu yıllardan itibaren pamuk ipliğinden dokumacılık başlamıştır.
Şile bezi üretiminde atkı ve çözgü ham maddesi olarak 0 numara kıvrak ismi verilen bükümlü pamuk ipliği kullanılır. İplik önceleri küp toplar halinde İngiltere’den gelirdi. 1950’lerden sonra İstanbul ve İzmir’de üretilmeye başlandı. Genelde 20 m’lik toplar halinde piyasaya sunulan Şile bezinin eni çoğunlukla 40 cm. olabilmektedir.
Üretim birkaç aşamayı kapsar. Öncelikle çile halindeki iplikler çiriş adı verilen kaynamış suya un katımı ile elde edilen hamurda ıslatılır, güneşte kurumaya bırakılır. Kuruyan çileler çıkrıklarda masuralara sarılır ve dokuma evresine geçilir.
Dokunan bezler kireç kaymağına batırıldıktan sonra denizde yıkanıp kumlar üzerine serilerek kurutulur. Şile bezini benzer diğer bezlerden ayıran en önemli özelliği hem atkısının hem de çözgüsünün kıvrak iplikten yapılmış olması ile oluşan etamin gibi bürümcük dokusudur. En az bu dokusu kadar önemli bir etkide Karadeniz’in az tuzlu suyu ise Şile plaj kumlarının bu bezin yapısına doğal olarak girip işlemesidir.
Şile bezinin özgün reni bej olmakla birlikte beyaz ve boyanan iplerin çeşitli renklerinden de olabilmektedir.
200’ün üzerinde Şile bezi el sanatları motifi olduğu bilinir. Şile’ li hanımlar bunlar içinde beğenilen 55-60 motifi kullanılır. Motif isimleri de ilginçtir. Çatlak kahve, hapishane penceresi, gelin tacı, aslan pençesi, demokrat parti, halk parti, akarsu, gelincik, manolya, yasemin, samatya, hanım düğmesi, çın çın bağları, Şile feneri, yıldız, gazi sofrası, eğrelti, kartopu, hanım yanağı, yeminli örnek, kareli…
Şile el sanatlarında bazı çeşitlerde kenarlar oya işlemesi ile süslenir. Şile bezinden buluz, gecelik, gömlek, masa örtüsü, çay takımı, şalvar, nevresim ve pike takımları üretimi yapılmaktadır.
Doğa Sporları
Şile'nin güzel doğası pek çok outdoor etkinliğinin gerçekleştirilmesine olanak tanımaktadır. Şile ve çevresindeki köylerde yüksek ve ormanlık arazi doğa yürüyüşü ve tırmanışı ile bisiklet ve motosiklet gibi doğa sporları için idealdir. Şile çevresindeki bazı kayalık alanlar da kaya tırmanışı gibi sporlar için elverişlidir. Bölgede bulunan bazı mağaralar, mağaracılar için ideal alanlar sunmaktadır.
Şile'nin yamaçları ve rüzgârları da yamaç paraşütü için oldukça uygun olup, Ağlayankaya civarında yamaç paraşütü yapanlara rastlayabilirsiniz. Denizinde de uygun dönemlerde rüzgar sörfü, wakeboard gibi sporları yapmak mümkündür.
Şile’nin doğal güzellikleri kamp ve karavan turizmi için çok uygun olduğu gibi Şile, fotoğrafçılar için de sonsuz imkan ve fırsatlar sunmaktadır.
Şile’nin ormanlık arazileri özellikle yaz sezonu dışında, her seviyedeki off road gezileri için çok keyifli ve ideal ortamlardır. Zaten bizim de Şile’yi evimiz olarak görmemizin nedeni biraz da budur.
Festival
Uluslar Arası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali, her yıl Temmuz ayının son haftası ile Ağustos ayının ilk haftası arasında düzenlenir. Şile ile bağdaşan, özdeşleşen ve gelenekselleşen bu festival giderek bir kültür ve sanat şenliğine dönüşmüştür.
Ulaşım
Şile İstanbul'a 60 kilometre uzaklıktadır. İstanbul Avrupa Yakasından 15 Temmuz Şehitler Köprüsü veya FSM Köprüsü'nü geçerek yola çıkanlar Ümraniye’de Şile çıkış bağlantı yolundan devamla Ömerli istikametinde yeni Şile Yolu'ndan devam ederek 45 dakikada Şile‘ye ulaşabilirler. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden gelenler ise Hüseyinli’de Şile çıkışını takip ederek 45 dakikada Şile‘ye ulaşabilirler.
Yeme-İçme
Şile’nin merkezinde, çevresinde ve köylerinde bulunan birçok kafe, lokanta ve restaurant ziyaretçiler için günün her saatinde çok çeşitli yeme-içme seçimleri sunmaktadır. Özellikle deniz ürünlerini denemenizi tavsiye ederiz.
Konaklama
Şile’nin merkezi ve yakın çevresinde konuşlanmış olan birçok otel, motel, pansiyon, kamping ve tatil köyü sayesinde ziyaretçiler için çok zengin konaklama alternatifleri bulunmaktadır. Tabi ki kampçılar ve karavancılar için alternatiflerin çok daha fazla olduğunu belirtmemize gerek yok.
Belediyemiz
Belediyemizin en önem verdiği konuların başında Şile‘yi sadece yaz sezonunda değil, tüm yıl boyunca gidilen turistik bir yer yapmak vardır. Derneğimizin düzenlediği etkinliklerin ve off road yarışlarının genelde yaz sezonu dışında olması nedeniyle, bu konuda belediyemiz ile derneğimiz arasında çok güzel bir etkileşim yakalanmıştır.
Derneğimiz, belediyemizin düzenlediği birçok etkinliğe katılmakta ve destek vermekte olup, belediyemiz de ihtiyaç duyduğumuz hiçbir zaman yardımını esirgememiş ve birçok DOSD organizasyonunu desteklemiştir. Bu güzel birliktelik her zaman Şile’nin faydasına olmuştur.
Şile Belediyesi Üsküdar Caddesi No: 1 adresinde hizmet vermekte olup, 444 7 453 nolu telefondan veya www.sile.bel.tr internet adresinden hızlıca ulaşabilirsiniz.